Merhaba konumuz, İstanbul travesti yaşamını ve bu kavrama dair farklı bakış açılarını mercek altına almak. İstanbul… Herkes için başka bir anlam ifade eden bu benzersiz şehir farklı kültürlerin, yaşam tarzlarının ve seslerin harmanlandığı bir yer. Kimine göre megakent, kimine göre medeniyetin beşiği, ama bazıları için daha da özel bir anlamı var. Anlatırken arada küçücük şakalar yapar, kahkahalar ekler ve konunun hakkını veririz, çünkü İstanbul gibi bir şehirde yaşayan travestilerin hikâyeleri boyasız bırakılmamalı.
İstanbul’un Çeşitliliği ve Travesti Camiası
İstanbul demek çeşitlilik demek. Binlerce farklı insan, milyonlarca hikâye… Fakat tüm bu hikâyeler içinde travesti bireylerin hikâyeleri belki de en özel yerlerden birini hak ediyor. Çünkü bu bireyler, şehrin adeta ruhunu yansıtır gibi rengârenk, cesur ve samimi bir enerjiye sahiptir. İstanbul travesti topluluğu, her zaman kendi rengini şehir haritasına işlemekten çekinmemiştir. Evet, bazen sıkıntılar, önyargılar ve klişeler mahallenin çöp konteynerleri kadar birikmiş olsa da bu durum özgünlüğü gölgelemiyor.
Bir mekâna girdiğinizde hemen ortamı ısıtan bu enerjiyi hissedersiniz. “Kız bu ne güzellik böyle!” deyip kendi kendine kahkahalar atan bir travesti sahnesi, sevgiyi ve cesareti bir araya getirir. İstanbul’daki bu topluluğun özelliklerinden birisi, bu enerjiyi her semtin dokusuna yaymalarıdır. Beşiktaş sokaklarından Kadıköy’ün barlarına kadar her yerde şıklıklarıyla boy gösterirler. Tabii bir de Taksim’in arka sokaklarında taşıdıkları sense of fashion!
Travesti Olmak ve Önyargılar
Tam sadede gelelim. İstanbul travesti kavramı denince çoğu insanın kafasında iki klasikleşmiş düşünce şekillenir. Bunlardan biri hayranlık, diğeri ise maalesef hala var olan önyargılar. Şimdi bunun üzerine biraz konuşalım çünkü İstanbul gibi devasa bir şehirde insanların kendi tercihleriyle var olabilmesi gerekmez mi?
Travestilere yapılan önyargılar ne mi? Ah bir bilseniz… “Bu kadar yüksekte topuklu giyinirken nasıl dengede duruyorsunuz?” tarzı masum sorular da var, mikro saldırılar diyebileceğimiz sert klişeler de. Ama İstanbul’un güzelliği şu ki, bu önyargılar aslında insanların kafasında kurduğu birer tabudur. İşte travesti topluluğunun farkı burada ortaya çıkar. Sahte bir maskeyle gezmek yerine, kendilerini tüm doğallıklarıyla ortaya koyarak bu tabuları yıkıyorlar. Şehrin karmaşasında sizin umduğu kahraman olamayabilirler ama tam da ihtiyaç duyduğunuz dost olabilirler.
Mesela düşünün, arkadaş grubunuzdan biri tam nargilesini yakarken ateşle kendini yakacak gibi oluyor. Travesti arkadaşınız ne yapar? “Ateşle oynama hayatım, bu sefer Cihangir değil, Şişli gibi yanarsın,” der ve ortam kahkahaya boğulur. İşte bu nüanslarda yaşar samimi hikayeler.
İstanbul Travestilerinden Öğreneceğimiz Şeyler
İstanbul travesti camiasından öğrenilecek çok şey var diyoruz ya, işte bu kısım tam da bunu açmak için. Travesti bireylerle zaman geçirirken hayatınızın her anından zevk almayı öğrenirsiniz. Küçücük şeyleri abartma konusunda uzman mıyız? Belki bazılarımız evet. Ama travesti arkadaşların abartısı ne sıkıcı ne de yapaydır. Kendi içindeki orijinalliğiyle, o abartı daha çok insanları ilham aldırır.
1. Kendinize güven: İstanbul travestilerinin sokak stillerine baktığınızda, onların adeta birer yüksek moda rehberi olduğunu fark edersiniz. Sonrasında kıyafet kombinlerinden esinlenirken bile etrafa “ben buralardayım” mesajı verme cesaretini alırsınız.
2. Mizahın gücünü keşfetmek: İster İstanbul trafiği olsun, ister sosyal medyada patlayan dedikodular… Travesti topluluğu içinde mizahın iyileştirici gücüne inanılır. Mesela Karaköy’de bir travesti arkadaş tanıdığım vardı. İstisnasız her buluşmamızda birbirinden komik sahneler anlatır ve logaritmalar kadar sıkıcı olabilecek vakitleri bir sitcom’a çevirirdi. Gülmek üstelik bedava.
3. Birbirine destek olma: Travestiler arasında oluşan dayanışma bağları oldukça derindir. Bir kez bu çevreye girdiniz mi, yargısız bir kabul ve sıcacık bir ortamla karşılaşırsınız. Senaryo basit, bir gece hava biraz serin mi? Elinizi uzatın ve sizinle bir battaniyeyi paylaşan bir dost bulun. Gördünüz mü, bu işte harcanan emek yok, saf sevgi var!
Boğaz’dan Esen Cesaret Rüzgarı
İstanbul travesti topluluğu bir şehirde sadece bireylerin oluşturduğu bir topluluk değil, aynı zamanda başlı başına bir duruş ve sanat formundadır. Boğaz’da gece yürüyüşe çıkmış bir grup travesti düşünün, şıklık ve zarafet adeta Cannes Film Festivali kırmızı halısından çıkmış gibi. Tabii bir de yanlarında getirdikleri neşeli mizah anlayışını da hesaba katarsak, bu rüzgar eşsiz bir etki yaratır.
Mesela Fenerbahçe sahilde onlara rastlarsanız, bir topuklu dans yarışmasına denk gelebilirsiniz. Adımlarına eşlik eden Boğaz nazlanarak güler ve gece İstanbul’un yansıması olan bu anları kucaklar.
Sonuç ve Davet
İstanbul travesti kavramı kültürel bir varlıktır ve bu şehrin enerjisine enerji katar. Herkes kendi tarzında, kendi rengine göre akarken unutulmaması gereken tek şey sevgi ve anlayış paylaşabilmek. Eğer yolunuz İstanbul’a düşer ve bir kahvede karşılaşırsa bir “merhaba” bile çok kıymetlidir. Tıpkı bu şehir gibi, empati köprülerini kurduğunuzda her köşe başında keşfedilecek birer hayat vardır.